Beynin uzamda kendini nasıl yönlendirdiğinin beyindeki yerini bulan sinirbilimciler ödüllendirildi.

GÖRSEL: Konum Algısı; Sıçanlarda, çevrelerindeki iç haritayı yaratmada yardım eden beyin hücrelerini keşfeden John O’Keefe (solda), May-Britt Moser (ortada) ve Edvard Moser (sağda) 21014 Nobel Tıp Ödülü’nü paylaştı. (O’Keefe: David Bishop/UCL; M.-B. and E. Moser: Geir Mogen/Kavli Institute for Systems Neuroscience)

Beynin GPS’ini (Coğrafik Konum Sistemi) haritalandıran üç sinirbilimci 2014 Nobel Fizyoloji/Tıp Ödülü’nü kazandı. Londra Kolej Üniversitesinden John O’Keefe, Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden karı-koca May-Britt Moser ve Edvard Moser’le ödülü paylaştı.

Bir sıçanın izlediği yolu saklamak için kullandığı sinir hücrelerinin keşfiyle bilimciler, beynin çevresini nasıl algıladığını açık, şaşırtıcı bir örnekle sunmuştu.

O’Keefe ve Moser çiftinin her iki çalışması en iyi gezgin olan sıçanlar üzerine yapıldı. O’Keefe 1971’de, beynin bellekle ilgili bölgesi hipokampus’taki belirli hücrelerin, hayvan yalnızca belirli noktalardayken etkinleştiğini buldu. Bu “konum hücreleri” hayvanın çevresinin bir iç haritasını şekillendirmesini sağlıyordu. Önceki pek çok deneyin aksine, O’Keefe’nin çalışması, serbestçe bir alanda hareket ederlerken hayvanları inceledi. O’Keefe, sıçanlarda sinirlerin davranışlarını kaydetmek için yerleştirdiği elektrotları kullandı.

Otuz yılı aşkın bir süre sonra, Moser çifti, komşu beyin alanı entorhinal korteks’te, “grid hücreleri” olarak adlandırdıkları şeyi keşfetti. Moser çifti, öteki hücreler sıçanın baş konumu ve lokasyon sınırlarıylarıyla ilgilenirken grid hücrelerin hipokampus’taki konum hücrelerine mesaj gönderdiğini keşfetti. Sonuçta oluşan bu sinir ağı hayvanın, dünyada nerede olduğunu bilmesini sağlıyor.

Ödül bilim çevrelerinde takdirle karşılandı:

O’Keefe ve Moser çiftiyle onlarca yıl birlikte çalışan Edinburg Üniversitesinden sinirbilimci Richard Morris, arkadaşı olan bu üç büyük bilimcinin ödülü kazanmasından büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Johns Hopkins Üniversitesinden bilişsel bilimci Barbara Landau’ya göre O’Keefe’nin navigasyonel hücreleri keşfi, beyinde ve bilişsel bilimde, bugüne dek en heyecan verici hikayelerden biri.
Pennsylvania Üniversitesinden bilişsel sinirbilimci Russell Epstein’a göre de, Moser çiftinin çalışması yalnızca sıçanların uzamda yollarını nasıl bulduklarını açığa çıkarması bakımından çok önemli olmakla kalmıyor, aynı zamanda, bilgiyi sinir siteminde nasıl kodladığımızı gösteren en iyi örneklerden de biri.

Bu tür hücreler insanlarda da bulunuyor. Yerleştirilmiş elektrotlarla bilimciler, insanların beynindeki konum hücrelerini 2003’te, grid hücrelerini de 2013’te açığa çıkarmışlardı. İnsanlarda grid hücrelerin bulunmasına katkı yapan, Drexel Üniversitesinden sinirbilimci Joshua Jacobs sıçanlarla insanlar arasında oldukça fazla benzerlik olduğunu söylüyor.

Beynin navigasyon yetenekleri öteki işleyişler için, bir temel olarak da çalışabilir. Pennsylvania Üniversitesinden sinirbilimci Michael Kahana, bedenin uzamda nerede olduğu algısını geliştirmenin bebek gelişimi için önemli bir adım olabilecekmiş gibi göründüğünü söylüyor.

Daha da önemlisi, bu beyin bölgeleri Alzaymır hastalığının ilk etkilediği yerler arasında. Nörodejeneratif bozuklukların erken aşamalarında, belki de bu navigasyonel hücrelerin doğru çalışmayı durdurması ya da ölmesi yüzünden, gezinme yeteneği sesizce kayboluyor,

İnsanlardaki çalışmalar sıçanlardaki konum ve grid hücrelerin keşfedilmesi sayesinde başarıldı diyen Kahana’ya göre, yapılabilenler yalnızca Moser çifti ve O’Keefe’nin çalışmaları sayesinde açılan yolda ilerlemekle başarılıyor.

Moser çifti ve O’Keefe, yaklaşık 1,1 Milyon USD para ödülünü yarı yarıya paylaşacak.

KAYNAK