Norveç kökenli Snøhetta mimarlık şirketi, sıfır emisyonlu binalar tasarlayan bir araştırma merkeziyle birlikte adına kısaca” ZEB evi” dedikleri bir ev hayata geçirmişler. Bu ev Güneş enerjisi kullanarak kendi elektriğini ürettiği gibi, bir elektrikli otomobili binlerce kilometre yol alacak şekilde şarj da edebiliyor.
Oslo’nun yaklaşık 130 km güneyinde inşa edilen bu evde Güneş panelleri çatıya 19 derecelik açıyla, Güneş ışınlarını en iyi görecek şekilde yerleştirilmiş. Mimar Cecile Haug, “45 derecelik bir açı belki daha optimum olurdu fakat evlerin karikatürize bir görünüşe sahip olmasının önüne geçmek için bundan kaçındık,” diyor. Fakat eğimli çatı başka yerde, başka tasarımlara uyumlu olabilecek şekilde değiştirilebiliyor. Sözgelimi Avustralya’da yapılacak bir evin çatısının kuzeye doğru eğimli olması gerekiyor.
Çatıların eğimi binanın kullanım amacına göre de değişebiliyor. Ofis olarak kullanılan bir bina, çalışanların bilgisayarlarını aynı anda kullanabileceği gündüz saatlerinde daha verimli olması için öğlen güneşini en verimli kullanabileceği daha düz bir çatıya gerek duyuyor.
Güneş enerjisini depolamak yerine anında kullanmak çok daha verimli. Bu nedenle ZEB evlerini çeşitli akıllı aygıtlarla kullanmak daha iyi sonuçlar veriyor. Sözgelimi gün içinde siz evde yokken akıllı telefonunuzla çamaşır makinesini çalıştırsanız, akşam eve geldiğinizde depolanan enerjiyi harcamak külfetinden kurtuluyorsunuz. Ya da “akıllı” termostatlar ailenin evde olduğu zamanları hatırlayarak doğru zamanda evi ısıtıp depolanan enerjiyi en verimli biçimde harcayabiliyor. Kullanılan inşaat malzemelerinin de ısıyı hapsedip enerjiyi optimum düzeyde harcatacak türden olması gibi detaylar da ZEB evinde öne çıkan artılardan biri.