Kangurular bugün bilinen belki en iyi sıçrayacılar. Tek sıçrayışla metreler aştıkları bilinen bir gerçek. Oysa soyu tükenen kanguru türlerinden birinin zıplayamadığı, bunun yerine arka ayakları üzerinde yürüdüğü keşfedildi.

Günümüzden yaklaşık 30.000 yıl önce kanguruların aile ağacında yer alan ama soyu tükenen “Sthenurinae”ler, 240 kiloya kadar erişebiliyordu. Boylarınınsa büyük boy bir buzdolabı kadar olduğu düşünülüyor. Bu ölçüler günümüzde yaşayan kanguruların en büyüklerinden bile daha fazla. En büyük kanguru türü olan “Kırmızı Kanguru” erkekleri yaklaşık 90 kg ağırlığındalar.

Providence’deki Brown Üniversitesi’nden Christine Janis , 78 Sthenurine’ye ait çeşitli kemikler üzerinde çalıştıktan sonra, bu canlıların hoplayarak ilerlemek yerine iki ayakları üzerinde yürüdüğünü öne sürüyor. İri kemikler sürekli sıçrayabilmek için fazlasıyla ağır, bunun yanında kalça bölgesinde gluteal kaslar için oldukça geniş bir yer var. Bunun anlamı şu: bu iri kanguru, tıpkı insanlar gibi yürürken bir adım attığında kasları diğer bacağını diğerinin yanına getirip bir sonraki adım için ileri uzatabilecek donanıma sahipmiş.

Soyu tükenen kanguru Sthenurus stirlingi (üstte) ve günümüzde yaşayan gri kanguru.
Soyu tükenen kanguru Sthenurus stirlingi (üstte) ve günümüzde yaşayan gri kanguru.

Günümüz kanguruları zıplamadığında dört ayakları üzerindeler ve ilerlemek için kuyruklarından da yardım alıyorlar. Sthenurinelerin omurgasıysa böylesi bir hareket için pek de uygun değil. Kangurular ileri doğru hoplarken ayaklarının uçlarını kullanıyorlar. Janis bundan yola çıkarak Sthenurine yürüyüşünü tanımlıyor. Ona göre Godzilla’nınki gibi hantal bir yürüyüş yerine parmak uçlarına basarak yürüyen bir canlı gelmeli gözümüzün önüne.