Şimdilerde İnternette çok vakit geçiriyoruz, beynimizi değiştiriyormuş gibi hissediyoruz. Dikkatimiz daha dağınık, daha sabırsızız diyor insanlar. İnternet’in özellikle gençlerde etkisi özellikle endişe uyandırıyor: 2012 yılında ABD’li öğretmenler arasında yapılan bir ankete göre, öğretmenlerin %87’si İnternet’in dikkati dağınık bir kuşak yarattığı düşüncesinde.
Londra’daki Bilişsel Nörobilimler Enstitüsü’nden Kathyrn Mills, yakın zaman önce saygın Trends in Cognitive Sciences dergisinde, genç beyinlerde internetin etkisi konulu bir makale yayınladı. Ergenlik çağında beyin gelişimi üzerinde çalışan bir doktora öğrencisi olan Mills, ilgili literatürü taramış ve şu sonuca varmış: “İnternet kullanımının beyin gelişiminde derin bir etkisi olduğunu veya olmadığını gösterecek bir kanıt yok şu anda.”
Hangi bilişsel nörobilimciye sorsanız, beyninizin yaptığınız işe uyum sağladığını söyleyecektir. O yüzden, evet, daha çok İnternet kullanımı gibi yeni etkinliklere giriştiğimizde, beyin de cevaben değişecek. Gerçi ortada bir sürü felaket tellalı da var. Bunlardan bir tanesi Alzheimer araştırmacısı Susan Greenfield. Şu sıralar Dijital tekonolojiler ve Zihin Değişimi üzerine kitabının tanıtımını yapan Susan Greenfield, web sayfaları ile ilişkili beyin değişimlerinin büyük oranda olumsuz yönde olduğunu savunuyor; ne var ki güncel araştırma bu savı desteklemiyor.
Bu konu neden karışık?
İnternet kullanımının etkilerini tartışırken zorluk kısmen İnternet’in pek çok şekilde kullanılabilmesi, pek çok şekilde etki edebilmesinden kaynaklanıyor; bizim internetle nasıl ilişki kurduğumuzdan nasıl düşündüğümüze, beynimizin şemasına kadar pek çok etmen var. Bu konuda yorum yapan çok kişi korku saçsa da işin aslı, İnternet kullanımının gençler üzerinde olumlu psikolojik etkileri olduğunu gösteren çok sayıda araştırma var. Örneğin 2009 yılında yapılan bir araştırma, sosyal olarak dışlanmış gençlerde, çevrimiçi etkileşimin özgüveni arttırdığını gösteriyor. Dahası orta karar internet kullanan gençlerin, daha çok fiziksel etkinliğe, daha çok spor kulüplerine katıldığını gösteren kanıtlar var; daha az değil. İnternet’in düşünme biçimimizi (örneğin belleğimizi kullanma biçimimizi) nasıl değiştirdiğine dair kısıtlı da olsa araştırmalar var. Değişim var ama bu yalnız gençlere özgü değil. Üstelik bu alandaki çoğu araştırma özel olarak İnternet kullanımı üzerine değil; daha genel bir konu olan “bir ortamda aynı anda çok şey yapmak üzerine” (medya multi-tasking’i hem olumlu hem olumsuz etkiye sahip).
Peki ya İnternet’in beyne fiziksel etkisi?
Şayet dikkatsiz modern zihnimiz müsaade ederse, isterseniz şimdilik sadece İnternet kullanımından ötürü fiziksel beyin değişimlerine odaklanalım. Web’de surf yapmak genç beyinlere fiziksel zarar veriyor mu, kanıt var mı? Mills’e göre araştırmalar yetersiz. Var olan araştırmalar İnternet bağımlısı diye tarif edilen (ki “internet bağımlılığı” da sorunlu bir kavram) ve kompülsif biçimde çevrimiçi oyun oynayan gençler üzerine. Örneğin 2013 yılından bir çalışma, genç İnternet bağımlılarının beyninde bağlantı düşüklüğü gözlemliyor; aynı yıl yayınlanan bir başka makale, genç çevrimiçi oyun bağımlıları ile kontrol grupları arasında korteks kalınlığında farklar buluyor. Mills’in de belirttiği üzere, üç önemli noktayı gözden kaçırmamalı: çoğu genç İnternet bağımlısı değil (Avrupa için tahmin %95.6); dahası bu çalışmaların örneklem boyutu düşük; üstelik çalışmalar korelasyonal, yani internet kullanımı ve oyunların beyni etkilemesinden ziyade, belli beyin profiline sahip gençlerin bunların yönelmesi ihtimali var.
Bu alanda aldatıcı, yanlış yönlendirici bilgi çok. Bunlardan bir tanesi “Google’ın insanı aptal veya deli etmesi.” Mills gelecekte daha çok araştırma yapmaya, İnternet kullanımının karmaşasını çözebilecek daha yetkin yöntemlere, İnternet kullanıcılarını zaman içerisinde gözlemlemeye gerek var diyor. Olumlu bir tutumda bitiriyor yazısını Mills: “Şayet İnternet gençlik çağında gelişim sürecindeki beyni etkiliyorsa unutmamalı, erişkin beyni de işlevsel değişim geçirebilir.”
Diğer bir deyişle şu fena, musibet internet, diyelim ki çaldı genç evladınızın beynini; sonra tekrar kazanır, mesele değil.
— Christan Jarrett
Wired (3.9.2014): http://www.wired.com/2014/09/is-the-internet-scrambling-our-teenagers-brains-we-dont-know-but-probably-not/