Uluslararası bir araştırma grubu kahve genomunun dizilimini gerçekleştirdi ve yayımladı. Daha belirgin konuşmak gerekirse, dizilim Coffea canephora türüne ait. Yaygın bilinen adıyla “robusta” kahvesi, C. Canephora, dünyada ticari kahve üretiminin % 30’unu oluşturuyor. Geri kalan üretimin büyük çoğunluğuysa C. arabica olarak adlandırılan tür.
Bu iki tür kahve, dünyada ticari değeri en yüksek tarımsal ürün olarak değerlendiriliyor. Kafein ise dünyadaki en etkin psikoaktif maddelerden biri ve birçoğumuz da bunu bardak bardak kahve içerek alıyoruz. Dünyada tahminen her gün 2 milyar bardaktan fazla kahve tüketiliyor.
Kahvenin kıymetli olmasındaki en önemli faktör kuşkusuz içeriğindeki kafein. Bu çalışmaya katılan araştırmacılar, robusta’nın genomunda 25.000’den fazla protein tanımlamışlar. Buffalo Üniversitesi’den Victor Albert, kahve genlerinin çağlar boyunca nasıl geliştiğini incelemiş ve bunu diğer bitki türleriyle kıyaslamış. Böylece kahvenin ve dolayısıyla kafeinin bir tarihçesini ortaya koymuş.
Kahvedeki kafeinden sorumlu olan enzimler, N-metiltranferazlar olarak adlandırılıyor. N-metiltransferaz ailesi çok eski; milyonlarca yıl boyunca çeşitli bitkilerde farklı görevler görmek üzere evrilmiş ve çeşitlenmiş. Geçmiş araştırmalar çaydaki ve kakaodaki kafeinin de N-metiltransferazlardan kaynaklandığını gösteriyordu. Bu son araştırmaysa, “robusta”tadaki kafeinin çay ve kakaodakinden farklı bir evrim geçirdiğini gösteriyor. Biyologlar bu olguya yakınsak evrim diyorlar.
Bu aşamada can alıcı soru geliyor: “Üreticiler genleriyle oynanmış ve kafeini artırılmış süper-kahveler üretebilecek mi?” Yanıt açık: evet. Gen dizilimi bilinen herhangi bir tarımsal ürünü geliştirmek ve değiştirmek mümkün. Aynı şekilde kahvenin tadı ve kokusuyla da oynanabilir. Araştırmacılar kahveye kokusunu ve tadını veren lineloik asite ( bir çeşit yağ asidi) yol açan altı çeşit gen tespit etmişler. Albert, “Bu genlerin başat rolünü henüz tam olarak bilmiyoruz,” diyor. “Fakat elde dizilimi olan bir genom varken kahve çeşitleri üretmek çok da zor olmaz.”
Birçok insan kahvesini farklı seviyor. Kimileri kafeinsiz kahveyi tercih ediyor. Kafein miktarı ya da çeşitli aromalar için çoğu kere kimyasal işlemler gerekiyor. Fakat öyle görünüyor ki bundan böyle kahve tiryakilerinin seçenekleri artacak.