Mühendisler, 1 milyon nüfuslu bir şehirde, içindekilerin ne olduğunu keşfetmek üzere kanalizayon çamurunun içeriğini inceledi. Sonuç: İçerikte, altın ve gümüşün de olduğu yaklaşık 13 milyon USD değerinde değerli metal var.
Yeni bir çalışma, 1 milyon nüfus tarafından üretilen kanalizasyon çamurunun tümünü alırsanız -yani, tuvalet ve yağmur suyu alındıktan sonra kalanlarla sanayi atıklarının işlenmesinden sonra- 2,5 milyon USD değerinde altın ve gümüş, artı, milyonlarca dolar değerinde başka metaller bulacağınızı öngördü.
Kanalizasyon çamurunun bir metal demetini içerdiği yıllardır biliniyordu. Aslında, bu bir sorun olarak kabul ediliyor çünkü bu metallerden herhangi biri toksik düzeylere ulaşmışsa, bu çamur akarsulara bırakılamaz ya da sanayi gübresi olarak kullanılamaz (ABD’de üretilen çamurun % 60’ı çiftliklerde gübre olarak kullanılıyor), ayrıca pahalı bir çöp olarak depolanmayı gerektirir. Öte yandan şimdiye dek, hiç kimse bu metalin gerçekten de değerli bir şey olabileceğini düşünmedi.
ABD, Arizona State Üniversitesinde (ASU) bir ekip, ülkenin her yerinden çamur örnekleri toplayarak ve bunların içindeki bütün ikinci dereceden metal ve nadir toprak element türlerini belirlemek üzere, kütle spektroskopisi yöntemini kullanarak araştırmaya karar verdi.
Environmental Science & Technology’de yayınlanan makalede, araştırmacılar 1 milyon insandan oluşan bir topluluk için, biyokatılardaki metalin yıllık 13 milyon USD’ye kadar bir değeri olabileceği sonucuna vardı. Araştırmacıların kullandığı; biyokatılardan, görece potansiyel ekonomik değeri yakalamak üzere tek parametreli olan model yaklaşık 1 ton çamurda, toplam 280 USD değerinde, en karlı 13 elementin varlığını ortaya çıkardı. Bu 1 milyon kişinin yaşadığı varsayılan bir şehirde yaklaşık 8 milyon USD’ye eşit.
Bu 13 en karlı element neymiş diye merak ediyorsanız, işte liste: Gümüş, bakır, altın, fosfor, demir, paladyum, mangan, çinko, iridyum, alüminyum, kadmiyum, titan, galyum, krom.
Bilim yazarı Warren Cornwall’in, Science Magazine’de bildirdiğine göre, kanalizasyonda esen bu metal rüzgarını madencilik, elektrolit kaplama, elektronik ve mücevher üretimi ya da sanayi ve otomotive katalizörlerine borçluyuz.
Hemen heyecanlanmayın! Önce bilmeniz gereken bir şey var: Bu değerli metallerin her zerresini ayırıp çıkaracak uygulanabilir bir yöntem, büyük olasılıkla, asla bulunamayacak; ama çalışmayı değerlendiren Yale Üniversitesinden mühendis Jordan Peccia’ye göre, araştırma sonuçları, toplum kaynaklı akıştan bazı yararlar sağlamak üzere, atık arıtma sanayisini kendi yok etme yöntemlerini yeniden gözden geçirmeye ikna edebilir. Peccia, “Bu kanalizsayon çamurundan kurtulamayacağız. Bunu bir yükümlülük olarak görmekten vageçip, aksine bir kaynak olduğunu kabul etmek zorundayız. Ayrıca, kanalizasyon çamurunda bulduğumuz her türlü şey onu değerli kılıyor, ki bu da iyi bir şey.” diyor.
Bir kentin atıklarından değerli şeylerin nasıl ayrılıp çıkarılacağı bilimcilerin giderek daha da ilgisini çeken bir konu. Bu ayın başlarında, Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın, işlenmemiş insan atıklarını elektrik, içilebilir su ve küle dönüştüren bir teknolojik gelişmeye yatırım yaptığı duyuruldu. Ayrıca, onlu yaşlarındaki bir Kenyalı öğrenci de yakınlarda, okulunun atıklarının nasıl enerjiye dönüştürülüp okul mutfağında yakıt olarak kullanılacağına ilişkin projesini paylaştı. Bu proje de atığı bir değere dönüştürüyor.
Cornwall, Science Magazine’de, Orta Japonya kenti olan Suwa’daki arıtma tesisinin, zaten dönüştürmekte olduğu sanayi atıklarının çoğundan elde ettiği çamuru yakarsa, yanma sonunda kalan her ton külden yaklaşık 2 kg altın elde edebileceğini; bunun da külü, pek çok madendeki cevherden çok daha zengin bir kaynak yaptığını söylüyor.