İsmine yakışır katil böcekler şefkat, sevgi, merhamet ne demek bilmiyor: Bu böcek türü önce kurbanını bir anlamda kazığa geçiriyor. Sonra içini emip kurutuyor. Ardından cesedini sırtına ekliyor. Öyle bir iki tane ceset de değil; bu böceklerin bazıları sırtında istiflediği düşmanlardan (boyuna oranla) dağ yapabiliyor. İnsan gözüyle hem vahşet hem de külfet gibi; ancak bu davranış, katil böceklere hem görüntü hem de koku yoluyla kamuflaj sağlıyor. Üstelik çok etkili bir zırh oluşturuyor.
Yaklaşık 7000 katil böceğin hepsinde bu davranış görünmese de hepsinde “rostrum” denilen can yakıcı, sert bir ağız parçası var. Rostrum ile katil böcekler düşmanın (genelde karıncalar, termitler, arılar vb.) dışkabuğunu deliyor. Delinen bedenden kalanları da ortaya çıkan üstçene ile altçene çiğneyerek hallediyor.

Bu da yetmiyor, bir saniyede kurbanın bedenine enjekte edilen toksin onu felç ediyor, iç organları sıvılaştırıyor katil böcekler. Araştırmacı Christiane Weirauch örümceklerdekine benzer bu eylemi, şöyle özetliyor: “Kurbanı deliyor, çenelerini geçiriyor, zehri saçıp, kurban çırpınmayı bırakınca çeneyi biraz daha geçirip içindekileri emiyorlar.” Yıldız Gemisi Askerleri filmindeki beyin emen uzaylı böcekler gibi!
Katil böceklerin bazı türleri bununla da yetinmiyor; dışiskeletlerinden salgıladıkları bir yapışkanla cesedi sırtlarına yapıştırıyorlar. İşte bunu nasıl yaptıkları tam bir bilmece: Dirseğinizi yalamayı deneyin, yapabiliyor musunuz? Bu böceklerin de sırtlarına erişmesi mümkün değil. Ama nasıl yapıyorlarsa yapıyorlar, sırtlarına biriktirdikleri böcekler, diğer avcılara karşı onlara bir kamuflaj oluşturuyor. Sadece bu da değil, Weirauch şöyle diyor: “Bir geko bu katil böceklerden birini yakalamaya çalıştığında, ağzının içi karınca cesetleri ile doluyor; katil böcekse kaçıyor.”
Kamuflaj diğer yandan katil böceğin avına fark edilmeden yaklaşmasına yarıyor: Örneğin termit avlayacak bir tür, o tür ve yuvasının materyalleri ile kendini örtüp hem çevredeki diğer şeylerden ayırt edilemiyor hem de kokusunu gizliyor.

Daha da akıl almaz şey, katil böcek türünün av tekniği: Karıncalar gibi, termitler de “toplumsal bağışıklık” denilen bir uygulamayla ölülerini ya da ölmek üzere olan yoldaşlarını, koloniyi hastalık (ve belki de keder) salgınlarından korumak için koloniden çıkartıyor. Katil böcekler de bu işten faydalanıyor. Bir termiti yakalayıp içini kurutuyorlar. Sonra rostrumlarından bu kurutulmuş böceği termit yuvasından aşağı sallandırıyorlar, böylece arkadaşlarını götürmeye gelen termiti yakalıyorlar. Weirauch’un aktardığına göre bir gözlemci bir katil böceğin bu numarayı tek oturuşta 48 termit yakalamakta kullandığını görmüş.
Bazı katil böcekler sırtlarına dış iskelet yapıştırırken, bazıları taş toprak yapıştırıyor; bazı katil böceklerse kırkayak gibi zehirli diğer mahlukları. Araştırmacı Weiracuh Kamerun’da kurduğu bir tuzaktan katil böcek toplarken bunu ilk elden deneyimlemiş. Tuzağa dokunan elini boynuna dokundurduğunda deli gibi yanmış boynu. Kırkayakla beslenen katil böcekler, bu mahlûkatın zehrinden etkilenmediği gibi, kırkayaklardan emdikleri kimyasalları da savunma mekanizması olarak kullanıyorlar.
Aslında arada bir tatsız bir ısırık, hafiften yanma dışında bu katil böcekler insana karşı tehdit oluşturmuyor. Bir tür hariç: kan emici Öpen Böcekler.