Başlıktaki sorunun cevabı bilimcilere göre tüylerin önce çıktığı yönünde. Geçtiğimiz günlerde Science dergisiyle birlikte bir grup bilimsel yayın içinde basılan ve kuşların evrimine yönelik kapsamlı araştırmaların sonuçlarını ortaya koyan makaleler tüylerin kökenine dair ipuçları da sunuyor.
Bütün haldeki en iyi fosil örneğinin Berlin’de bulunduğu ve bugün yaşayan kuşların en ünlü atası olan Archaeopteryx’in sahip olduğu tüyler hakkındaki görüşlerimiz de son bulgularla birlikte değiştirecek gibi. Zira yeni araştırmalar, 150 milyon yaşındaki Archaeopteryx’in ilk kanat vuruşlarından çok daha öncesinde tüylerin gezegen üzerinde var olduğunu söylüyor.
Bristol Üniversitesi’nden Paleontolog Jakob Vinther, dinozorların ortak atasının tüylere sahip olduğunu ve hatta bugün tüm memelilerin vücutlarında kılların bulunması gibi dinozorların tamamında da bu tüylerin bulunduğunu söylüyor. Bir dizi devrimsel keşif Vinther’in iddialarını destekliyor ve ünlü Jurassic Park filmi ve bir çok başka kaynakta gördüğümüz klasik dinozor görüntüsü yerine bu devlerin tüylerle kaplı bir bedene sahip olduklarını öne sürüyor.
Bugün ulaşılan bu ilginç sonuçlara dair ilk fikirler 1990’ların başında Çin’deki fosil yataklarından çıkartılan ve adeta bir tüylü dinozor hazinesi konumundaki keşiflere dayanıyor. Bunların üzerine eklenen keşifler de dinozorlarda bulunan tüylere ait köklerin aslında zaman içerisinde ne kadar derinlere uzandığını gösteriyor.
Bu yılın Temmuz ayında bulunan ve Nature dergisinden duyurulan mükemmel durumdaki yeni Archaeopteryx fosili, hayvanın aslında uzun zamandır düşünüldüğü gibi sadece kuyruk ve kanatlarında değil tüm vücudu boyunca tüylere sahip olduğunu gösteriyor. Üstelik tüy yapısı bu canlının çok da iyi bir uçucu olamayacağını anlatıyor. Kulindadromeus adı verilen ve bundan 160 milyon yıl kadar önce Sibirya’da yaşamış olan koşucu dinozor türünün de ince ve oldukça yumuşak yapıda tüy şeritlerine sahip olduğu keşfedilmiş durumda. Bu türün günümüz kuşlarıyla akraba olan iki ayak üzerinde yürümüş Teropod dinozorlar grubundan farklı bir kolda yer aldığı da biliniyor. 2009 yışında keşfedilen ve Tianyulong adlı bir diğer dinozor türünün de modern kuşların atalarıyla herhangi bir ilişkisinin olmadığı ancak sırtında yer alan ipliksi yapıların tüylere işaret ettiği de düşünülüyor.
Edinburgh Üniversitesi’den Steve Brusatte, artık tüylerin kuşların ve yakın akrabalarının bir icadı olmadığını düşündüklerini ve bu yapıların dinozor tarihinin çok daha eski dönemlerinde ortaya çıkmış olduğunu söylüyor. Jakob Vinther da 228 milyon yıl önce yaşamış olan pterozorların vücutlarında dahi bugün resmedilenlerden farklı olarak kabarık tüyler bulunduğu görüşünde.
