Bir parçacık hızlandırıcısı yardımıyla Pleksiglas olarak da bilinen akrilik cam içine elektrik yüklerinin yollanmasıyla ortaya çıkarılan Lichtenberg şekilleri, ışıklı eğrelti otlarına benzeyen görünümleriyle, gerçekten de son derece ilgi çekici. Yalıtkan maddelerin içine ya da üzerine çok yüksek hıza sahip elektronların gönderilmesiyle ortaya çıkan Lichtenberg şekillerinin her biri, tıpkı kar taneleri gibi, kendine özgü bir şekle sahip.
Atomların çekirdeği etrafında dönen eksi yüklü küçük parçacıklar olan elektronlar, parçacık hızlandırıcının etkisiyle daha da hızlanarak bir araya geliyorlar ve yüksek enerjili bir demet halini alıyorlar. İlk anda hızlandırıcıyı terk eden elektronların hızı, ışık hızının %99’u civarında oluyor. Yalıtkan maddenin içine ani bir şekilde verilen bu çok hızlı elektron demeti de, kendisine ağaç dallarına benzer yollar açarak ilerliyor ve hızını kaybettiği noktada da hapsolup kalıyor. Duruncaya kadar da, akrilik cam içerisinde küçük yıldırımcıklar yaratmaya devam ediyor.
İlk kez 1742-1799 yılları arasında yaşamış Alman fizikçi Georg Christoph Lichtenberg tarafından keşfedilen bu fizik olgusu, yıldırım düşen alanlarda, ağaçlarda hatta yıldırım çarpmasına maruz kalan insanların ciltlerinde de doğal olarak meydana gelebiliyor. Ancak, parçacıkların bu davranışından yararlanarak hediyelik eşya yaratma fikri, birçok kişinin hoşuna gitmiş görünüyor.