Yeni araştırma merak uyandığında, beynimizin içinde ne olduğunu anlamayı sağlıyor. Bulgular, sağlıklı ve nörolojik sorunları olan kişilerde öğrenme ve bellek geliştirmekle ilgili, bilimcilerin yeni yöntemler bulmalarına katkı yapabilir.

California Üniversitesinden araştırmacıların yaptığı çalışma Cell Press, Neuron dergisinde, çevrimiçi yayınlandı.

Araştırmacı Dr. Matthias Gruber’e göre, bulguların potansiyel olarak halk için geniş kapsamlı sonuçları var çünkü belleği etkileyen içgüdüsel motivasyon şeklinin (yani merak) iç yüzünü açığa çıkarıyor; sınıfta ya da benzeri ortamlarda öğrenmeyi geliştirme yöntemlerini ortaya koyuyor.

Çalışma deneklerin katılımıyla gerçekleşti. Her katılımcı, kendisine yöneltilen bir seri önemsiz sorunun yanıtını öğrenmek için duyduğu merakı puanladı. Katılımcılara sorulan önemsiz bir sorunun ardından soruyla hiç olmayan doğal yüz fotoğrafları gösterildi. Sonra katılımcılar önce önemsiz soruları yanıtlayan bir testden, ardından da kendilerine gösterilen yüzlerle ilgili sürpriz bir tanıma bellek testinden geçirildiler. Çalışmanın belirli bölümlerinde, katılımcıların beyni fMIR (fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme) ile tarandı. Böylece beyindeki değişimler saptandı.
Sonuçta araştırma üç temel bulguyu açığa çıkardı:

1. Zaten beklendiği gibi, insanlar bir soruya yanıt bulmak için çok meraklı olduğunda, bilgiyi öğrenmede çok daha iyiydi. Ancak, bir kez merak uyandığında, karşılaştıkları ama aslında merak etmedikleri, tümüyle ilgisiz bilginin (yüz tanıma) öğrenilmesinde daha iyi oldukları gösterildi. Bu sonucun çok şaşırtıcı olduğunu belirten Gruber’e göre, tıpkı öğrenmeye motive olduğunuz şeyi yutan bir girdap gibi olan merak, beyni öğrenmeyi ve her türlü bilgiyi, çevresindeki her şeyi unutmamayı sağlayan bir durumda tutuyor.

2. Merak uyarıldığında, ödülle ilgili beyin devresinde etkinlik artışı olduğunu bulundu: Gruber, “İçe yönelik motivasyonun aslında, dışa yönelik motivasyonu ciddi şekilde işe karıştıran beyin alanlarının ta kendisi olduğunu gösterdik. Bu ödül devresi, sinir hücreleri arasında mesaj ileten kimyasal bir haberci olan dopamin’e dayanır.” diyor.

3. Merak, öğrenmeyi motive ettiği zaman, yeni bellekleri şekillendirmek için önemli olan beyin bölgesi hipokampus’ta etkinlik artışı olduğu, yanı sıra hipokampus ve ödül devresi arasında etkileşimlerin arttığı keşfedildi. Baş araştırmacı Dr. Charan Ranganath’a göre, merak ödül sistemini güçlendiriyor: Ödül sistemi ve hipokampus arasındaki etkileşimler beyni öğrenmenin ve bilgiyi saklamanın daha olası olduğu bir durumda tutuyor gibi görünüyor, hatta bilgi önemli ya da bir ilginin parçası olmasa bile.

Bulguların tıp ve daha ötesi için etkileri olabilir. Örneğin dopamine dayanan beyin devresi, insanlar yaşlandıkça ya da nörolojik sorunları olan insanlarda daha önce, fonksiyonlarda düşüş eğilimi gösteriyor. Motivasyon ve bellek arasındaki ilişkiyi anlamak, sağlıklı yaşlılarda bellek arttırımını ve belleği etkileyen hastalık sahibi hastaların tedavisi için yeni yaklaşımları geliştirmek üzere yeni uğraşları harekete geçirebilir. Üstelik, öğretmenler ya da yöneticiler bir şeyle ilgili olarak, öğrencilerin ve çalışanların öğrenmeye motive eden doğal merak yetisinden yararlanabilirlerse sınıfta ya da iş ortamında, neyin sıkıcı olduğunu değerlendirerek öğrenmeyi iyileştirebilir.

https://www.bilimofisi.com/2014/10/merak-beyni-nasil-degistirir/ sınıfta ya da iş ortamında, neyin sıkıcı olduğunu değerlendirerek öğrenmeyi iyileştirebilir.

KAYNAK

İlgilenenler için yayının kaynağı: Matthias J. Gruber, Bernard D. Gelman, Charan Ranganath. States of Curiosity Modulate Hippocampus-Dependent Learning via the Dopaminergic Circuit. Neuron, 2014 DOI: 10.1016/j.neuron.2014.08.060