1929 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan birkaç yıl sonra, araştırmacılar Osmanlı Sultanlarının yıllarca içinde yaşadıkları Topkapı sarayını dolduran binlerce eşya arasında araştırma yaparken, bir haritayla karşılaştılar. Ceylan derisi üzerine yapılan bu harita, Grönland’dan Florida’ya kadar Kuzey Amerika kıyılarını, Orta Amerika’yı, hatta Güney Amerika’nın Atlas Okyanusu kıyılarını bile gösteriyordu. Araştırmacıları şaşırtan, bu haritanın Piri Reis tarafından, amcasının Kolomb’dan aldığı haritalara dayanarak çizildiği notuydu. Yapılan çalışmalar haritanın 1528 yılında yapılmış olduğunu gösteriyordu. Ama araştırmacıları asıl hayrete düşüren şey haritanın çağdaş haritacıları bile hayran bıraktıracak denli ince incelikle çizilmiş olmasıdır. Öyle ki bugün bile bu yüzlerce yıllık haritayla rahatça yolculuk yapılabilir.
Güney Amerika üzerinde okunan aşağıdaki satırlarda Piri Reis bilim adamlarına yakışan bir dürüstlükle haritasının kaynaklarını açıkça belirtmektedir:
“Bu fasıl işbu haritanın ne tarikle telif olunduğunu beyan eder. İşbu harti misalinde harti asır içinde kimsede yoktur. Bu fakirin elinde telif olup şimdi bünyad oldu. Hususan yirmi miktar hartiler ve yappamondolar’dan (Mappa Monde), yani İskender-i Zülkarneyn zamanında telif olmuş hartidir ki rubu meskun anın içinde malumdur; Arap taifesi ol hartiye Caferiye derler anın gibi sekiz Caferiyeden ve bir Arabi Hint hartisinden ve dört Portukalın şimdi telif olmuş hartilerinden kim Sint ve Hint ve Çin hendese tarihi üzerine ol hartilerin içinde mesturdur ve bir dahi Kolonbo’nun Garp tarafından yazdığı hartiden bir kıyas üzerine istihraç edip bu şekil hasıl oldu; şöyle ki bu diyarın hartisi bahriler içinde nice sahih ve muteber ise, mezbur hartide dahi yedi derya ile sahih muteberdir.”
Bu satırların üzerinde yer alan bölümde ise Amerika’nın keşfi ile ilgili bilgiler verilmekte ve son cümlesinde “Mezbur hartide olan bu karalar ve cezireler (adalar) kim vardır, Kolonbo’nun hartisinden yazılmıştır” denmektedir.