Prostat kanseri yalnızca bu yıl, yalnızca ABD’de 23 bini aşkın erkeği etkiliyor; ancak prostat kanseri oluşumunu başlatan bireysel genler çok az anlaşılabilmiş durumda. Bu süreci düzenlediği bulunan bir enzim, bu yaygın kanserin önüne geçebilecek, yeni ve çok daha etkili yaklaşımlar getirebilir.
Sirtuin enzimlerinin nörodejenerasyon, obezite, kalp hastalığı ve kanserle ilişkili olduğu gösterilmişti. The American Journal of Pathology’de bugün (18 Aralık) çevrimiçi yayınlanan bir araştırma, sirtuin enzimlerinden birinin (SIRT1) kaybının erken prostat kanseri [prostatik intraepitelyal neoplazi (PIN): prostat kanserinin en erken dönemi] oluşumunu, fare modellerinde harekete geçirdiğini gösteriyor.
Thomas Jefferson Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sidney Kimmel Kanser Merkezi Direktörü Dr. Richard Pestell; “Genetik silmeyi kullanarak, SIRT1 enziminin hayvanlarda PIN’i engellediğini bulduk. Buna bağlı olarak, SIRT1 enzimin çok az olması insan prostat kanserini başlatan hücresel işleyişlerde işe karışıyor olabilir. Araştırmamızda gösterdiğimiz üzere, SIRT1’in yeniden anlatımına dayanan gen terapisi insan prostat kanseri tümör büyümesini durdurabilir; üstelik SIRT1 hedeflenebilen bir enzim. Bu da onun prostat kanserini önlemede çok önemli yeni bir hedef olabileceği anlamına geliyor.” diyor.
Dr. Pestell’in önderliğindeki araştırmacılar SIRT1 enzimi bulunmayan bir fare modeli yarattılar ve bu farelerde PIN gelişme olasılığının daha çok olduğunu farkettiler.
Bazı başka araştırmacılar da SIRT1 enziminin serbest radikallerin zararlarına karşı, hücreyi savunabileceğini göstermişti. Pestell ve ekibi, bu prostat kanser fare modelindeki SIRT1 yoksunu hücrelerde serbest radikallerin arttığını göstererek, çalışmayı daha da öteye taşıdı. Araştırmacılar, SIRT1 proteinlerinin SOD2 denen bir mitokondriyal proteinin etkinleşmesine katkı yaptığını; etkinleşen bu proteinlerin de serbest radikal düzeylerini kontrol altında tuttuğunu gösterdi. SIRT1 düzeyi azaldığında, SOD2’nin serbest radikalleri uzaklaştırma etkisi kayboluyor, bu da hücrede tehlikeli bir yapının oluşmasına yol açıyor ve PIN oluşumuna öncülük ediyor.
Araştırmanın yayınında ilk yazar olarak adı geçen, Thomas Jefferson Üniversitesi Hücre Biyolojisi Bölümünden Dr. Gabriele DiSante’ye göre bundan sonraki adım, bulgunun insan prostat kanseri gelişiminde de önemli olup olmadığının belirlenmesi.
Daha fazla bilgi için Edyta Zielinska ile iletişim kurulabilir: edyta.zielinska@jefferson.edu
İlgilenenler için bu çalışmanın yayını: G. Di Sante et al., “Loss of SIRT1 Promotes Prostatic Intraepithelial Neoplasia, Reduces Mitophagy and Delays PARK2 Translocation to Mitochondria,” Am J Pathol., 2014.