Richard Dawkins ET, hayvanların neden seks yaptığını ve yaşamın kökenlerini açıklayabilir diyor. Dawkins, uzay, bilim, astronomi üzerine uzmanların konuşmalar yaptığı Tenerife’deki Starmus festivalinde konuştu.

Dawkins’e göre seks bir “mesele”; uzaylıların üremek için seks yapmasına ihtimal vermiyor:
Dünyada seks pek çok yaşam biçiminin hayatta kalması için elzem olabilir; ama evrenin kalanında var olmayabilir bile. Richard Dawkins, MailOnline’a özel röportajında bizim için seksin gereğinin, evrimin yanıtlanmamış büyük sorunlarından biri olduğunu izah etti.

Üremek için iki cinsiyet gerekmesinin “sorunlu” olduğunu, bir dizi cinsiyet yerine neden sadece erkek ve dişi olduğunu keşfetmek için, yabancı yaşam biçimleri ile karşılaşmanın önemli olduğunu ekledi.

“[Yabancı bir dünyada] cinsiyet olmadığına bahse girerim; hem seks olacaksa neden sadece ik cinsiyet var? Neden üç, hatta dört cinsiyet olmasın?”

Cinsellik Niye Var?
Dawkins şöyle devam etti: “[Evrimin] eksiksiz yanıtlanmamış sorusu, cinselliğin ne için olduğu? Seks ‘farklı yaşam türleri arasında ortak’ bir özellik olacağa benzemiyor; yine de yabancı bir yaşam formu bulsak, evrimin ilkeleri hakkında bir şeyler öğrenebiliriz,” diye ekledi.

Dawkins cinselliği dünyada her yerde görmeyi manidar buluyor.

“Cinselliğin olmadığı durumları da görüyoruz; aseksüellik de vaki; aseksüel üreme bir anda ortaya çıkıyor. Buna bir istisna var: tür oluşturan hayvanlarda aseksüel üremenin tümünde görüldüğü bir kol yok. Aseksüel üremenin hayvanlarda münferiden görülüşü; aseksüel hayvanlar ortaya çıksa da evrimde kısa bir süre geliştiklerini sonra tükendiklerini düşündürüyor. Bu da manidar bir olgu.”

Dünya dışı yaşam bizimkilere ne ölçüde benzer, ne ölçüde farklı olur
Dawkins’in 23 Eylül’de Starmus Festival’inde gerçekleştirdiği konuşma uzaylı taksonomisi ve uzaylıların neye benzeyebileceği üzerineydi.

Dawkins şu soru üzerinde durdu: belli hayvan türleri dünyada tamamen rastlantısal mı oluşmuştu yoksa başka canlı türleri ile benzer yollardan mı geçiyorlardı? Bu soru çerçevesinde özellikle de göz gibi organların, ışığın bol olduğu bir dünyada benzer biçimde evrimleşeceğini ele aldı.

Dawkins’e göre uzaylılar da insanlar gibi din konusunda bocalıyor olabilirler.
Dawkins din gibi toplumca geliştirilen kavramların dahi zeki dünya dışı türler ve insanlar arasında ortak olabileceğini savundu. Uzaylıların kendi dini olup olmayacağı konusunda Dawkins: “Hiç şaşırtıcı olmazdı,” dedi. Ne de olsa din, antropologların incelediği her medeniyette ortaya çıkmıştı. Şöyle ekliyordu: “Bize ulaşacak kadar gelişkin türden bir teknoloji yolundaki tüm uzaylı yaşam biçimlerinin birincil aşama olan [din geliştirmek gibi] karanlıkta kendine yol aramak aşamasından geçmeleri beklenir. Newton yasaları ve Einstein’ın kütleşekim kuramı gibi evrensel doğrulara varana dek, böylesi karanlıkta yol aradıkları evrelerden geçebilirler. Bize bu evre din gibi gelebilir.”

Dawkins Konuşma2
Uzayda Yalnız Mıyız?

Dawkins, biyologların başka tür yaşamın neye benzeyeceğini düşünmeye başlamalarını istedi; zira yalnız olmayacağımızı bulabiliriz. Ne ki Dawkins bu ihtimali gitgide düşük bulduğunu da ekledi:

“Yıldız sayısı güncel tahminlere göre 10 üssü 22, çoğunda da gezegen var gibi, o halde gezegen sayısının 10 üssü 22’den fazla olması muhtemel,” diyor Dawkins.

Bu nedenle tüm evrende tek canlı biçimi olmayı makul bulmıyor. “Diğer yandan, canlı barındıran tek gezegen varsa işte oradayız,” diyor. “Bunun yerine, isterseniz yalnızız kabul edelim; buna inanmayı seçerseniz bu gezegende yaşamın başlaması da hayli olanaksız oluyor.

“Buradan insanı paradoksa düşüren bir sonuca varıyoruz: O halde bu gezegende yaşamın nasıl başladığını çözmek isteyen kişiler boşa vakit harcıyorlar; demek ki oluşturulmaya çalışılan kuram mantıklı değil, gitgide mantıksız bir kurama dönüşüyor.”

Uzayda Ne Kadar Canlı Var?
Dawkins “Yaşamın kökeni üzerine mantıklı bir kuram varsa ki bu kurama henüz yol var, o halde evrende de çok, hem de çok sayıda yaşam olmalı,” diyor.

“Yapmaya çalıştığım şey benzersiz varlıklar olduğumuz inancı (ki pek çok insan buna inanmak istiyor) ile bu gezegende yaşamın kökenini arama arasındaki çelişkjyi ortaya koymak. Benzersiz varlıklarsak yaşamın kökenini aramak nafile.”

Dawkins’e göre “Evrende çok sayıda yaşam var, ama benimkisi sadece bir tahmin. Yaşam var olabilir, ender görülebilir; hem de o kadar ki belki sadece tüm evrende bir milyar yaşam türü vardır.” Dahası, şayet bir milyar yaşam türü varsa birbirlerinden o kadar uzak mesafede olabilirler ki birbirilerini tanıyamayabilir, temas kuramayabilirler. Dawkins, başka bir yaşam türü ile temas kurarsak bunun da cismen bir karşılaşma olmayacağı, radyo dalgaları ile olacağı düşüncesinde: “Çünkü radyo dalgaları her yönde ilerliyor; her gün dünya dışı medeniyetlerin radyo yayınlarında yıkanıyor olabiliriz.”

Dinleyici_Stephen_Hawking
Önce Hangisi: Uzaylılar Mı? Dünyada Yaşam Mı?

Dawkins, önce hangisi bulunur, uzayda başka yaşam türleri mi, dünyada yaşamın kökeni mi sorusuna, “Bence bizdeki yaşamın kökenine dair mantıklı bir açıklama bulunur,” diye yanıt veriyor. “Böylesi makul bir kuram bulduk mu, zaten çok sayıda yaşam var demektir.”

Ne var ki Dawkins bir olasılığı kendine çok uzak bulduğunu ekliyor: O da dünyaya yaşamın tohumlarını uzaylıların saçmış olması. “Yaratılışçı bir film için benimle röportaj yapmak istediler. Adam, ‘Bu gezegende yaşamın akıllıca tasarlanabileceği bir durum öngörebiliyor musunuz?’ diye sordu.”

“Ben de aklıma yatan tek yol var, o da tanrı değil, uzaylıların yaşamın tohumunu atması, dedim ki istediği yanıt buydu. Ama açık açık ekledim buna inanmıyorum diye. Şayet bu gezegende akıl nasıl yaşamı tasarlamış olabilir diye üstelerseniz, aklıma gelen tek olasılık uzaylıların yaşam tohumu serpmesi derim. Ama bu, ben buna inanıyorum demek değil. Yanıtım muhtemelen kötü niyetli bir yaratılışçılar tarafından çarpıtılıyor.”

Evrende Darwin’inkine benzer bir evrim ilkesi yaygın olabilir.
Gerçi Dawkins dünya dışında yaşam varsa dünyadakine benzer evrimsel ilkeler doğrultusunda gelişeceği düşüncesinde: “Yaşam Darwinci olmak zorunda mı? Bence zorunda,” diyor. “Yaşam dediğimiz bu organize karmaşayı açıklayacak türden bir başka kuram yok bence. Ben de bu bahiste sırtımdaki gömleği bile Darwinci açıklamaya koyuyorum.”

Kaynak: