Sivrisinek deyip geçmeyin. Sivrisinekler neredeyse insanın ortaya çıkışından beri başa bela oldular. Bilinen kaynaklara göre MÖ 500 yılında sıtma hastalığının nedeninin sivrisinekler olduğu Hindistan’da anlaşılmıştı. Brahman vaizi olan Sustra, sivrisineklerin hastalığın nedeni olduğunu anlamıştı, ne var ki bu düşüncesine kimse kulak asmadı. Eğer bu düşüncesi ciddiye alınsaydı ve sivrisineklere karşı Hindistan’da bir önlem alınabilseydi tarihin akışı çok farklı olacaktı. Hindistan’da sıtmaya yakalanıp ölenlerin sayısı o yıllarda ne kadardı bilemiyoruz. Bilinen bir şey varsa Hindistan’ın sivrisineklerinin tarihin en ünlü kişini öldürdüğüdür.

Makedonya kralı Philippos’un oğlu olan İskender babasının ölümü ardından tahta geçmişti. Genç bir kraldı ama bununla yetinecek değildi. İskender Yunan krallıklarını birleştirdi, Mısır’ı fethetti, Anadolu’yu ele geçirdi. O dönemin yenilemez diye nitelendirilen Pers ordularını yendi ve Pers İmparatorluğunu topraklarına kattı. Makedonya’dan çıktığı yolda Hindistan’a kadar her yeri ele geçirdi. Bunları yaptığında yaşı yalnızca 33’tü. Ne var ki Hindistan’da bir sivrisineğin soktuğu Büyük İskender sıtmaya yakalandı ve çok geçmeden öldü. Onun ölümünün ardından büyük imparatorluğu parçalandı. Her parça savaşlar ve taht kavgalarıyla tarih sahnesinde eridi gitti.

İskender’in komutanlarından olan Ptolemaios’un Mısır’da kurduğu hanedan en uzun dayanan krallık olmuştu. Ünlü düşünür Ptolemaios’un (Batlamyus) Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın bu soydan geldiğini hatırlayalım. Eğer o sivrisinek Büyük İskender’i sokup ölmesine neden olmasaydı Jules Ceasar Mısır’da farklı bir kraliçe bulacak ve onun hatırı için Mısır’ı bağışlamayacaktı. O sivrisinek olmasaydı ünlü generaller Octavius ve Antonius birbirine düşüp savaşa tutuşmayacaktı. Ne var ki o sivrisinek oradaydı ve tarihin gidişini değiştirdi. Tıpkı Hindistan’da yaşayan ataları gibi Roma İmparatorluğu’nun sona ermesine de neden olan faktörlerden biri sivrisinekler. Kimileri Roma İmparatorluğunu yıkanın Vizigot kralı Alaric olduğunu söylerse de, bu aslında biraz eksik bir saptama. Sonuçta Roma ordusu sivrisineklerin neden olduğu sıtma yüzünden oldukça zayıf düşmüştü. Bunun sonucunda Vizigotlar’a yenildiler. Tarihin tuhaf bir cilvesi, bir süre sonra Alaric de sivrisinekler yüzünden hastalanıp ölecekti.

Sivrisinekler Roma tahtının yıkılmasına neden olmuşlardı ama İngiliz tahtını kurtaracaklardı. Oliver Cromwell İngiltere iç savaşı sırasında Parlamento Ordusuna kumanda eden komutandı. Otuz Yıl savaşları denen dönemin ardından Kral 1. Charles’ı tahtından indirmiş, bir parlamento kurup cumhuriyeti ilan etmişti. Ne var ki bu cumhuriyet uzun ömürlü olamadı. Belki de Cromwell’i ısıran sivrisinek kral yanlısıydı. Bugün bildiğimiz Cromwell Ağustos1658 yılında sıtmaya yakalandı; 3 Eylüldeyse öldü. 13 gün sonraysa Cumhuriyet kurumları feshedildi ve 2. Charles’in taç giyme töreni yapıldı. İngiliz hanedanı monarşinin sürmesini askerlerine değil, sivrisineklere borçluydu. Ne var ki kral kendine büyük hizmette bulunan bu sadık tebaasına “sir” unvanı bile vermedi. Üstüne üstlük 1902 yılında majestelerinin cerrahlarından Dr. Ronald Ross, sıtmaya sivrisineklerin neden olduğunu gösterdi ve Nobel Ödülü’nü aldı.

Sivrisineklerin insanlık tarihi üzerine etkileri bu kadar değil elbette. 1905’te sivrisinekler, sarıhumma salgınından paniğe kapılan işçilerin kaçmasından dolayı neredeyse Panama Kanalı’nın yapımını engellemeyi başarıyorlardı. Sivrisineklere karşı bir çözüm önerisi 1939 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nden geldi: DDT. Colorado’da sivrisinekleri ve diğer zararlıları engellemek amacıyla denenen DDT başlangıçta mucize bir ilaç gibi görünmüştü. Ne var ki kısa süre sonra yasaklanacaktı, çünkü DDT’ye karşı sivrisinekler bağışıklık geliştirmişlerdi, ama insanlar geliştiremediler.

Sıtma günümüzde hala başımıza bela oluyor. Üstüne üstlük sivrisineklerin artık AIDS gibi daha öldürücü silahları var.