Bilim-kurgu hikayesi çıkar bu fikirden değil mi? Ancak BioEssays’de yer alan yakın tarihli bir araştırmaya göre zihnimizi bakterilerin yönetmesi mümkün!

Öncelikle hatırlatmalı, vücudumuzda taşıdığımız bakterilerin miktarı, kendi hücrelerimizin 100 katı! Arizona Eyalet Üniversitesi ve New Mexico Üniversitesi’nden araştırmacıların bulgusuna göre, bu bakteriler hem neye aşerdiğimizi hem de halet-i ruhiyemizi (dolayısıyla da yine neleri yediğimizi) belirliyor.

Mikro-canlıların insan yeme alışkanlıkları ve diyet tercihleri üzerine çalışmaların gözden geçirilmesinden yola çıkan çalışma, bakterilerin insandaki vagus sinirine yolladıkları sinyallerle, kişiyi belli yeme alışkanlıklarına yönelttiklerini, böylece de daha çok ürediklerini gösteriyor.

Bakterilerin yeme alışkanlıkları da bölgeden bölgeye, kişiden kişiye değişiyor: Bazıları yağı, bazıları şekeri tercih ediyor; Japonya’daki bir çalışmada ise deniz yosununa adapte olmuş bakteriler keşfetmiş.

Tam çözülememiş bu süreçte, bağırsak florasını oluşturan bakteriler 100 milyon sinir hücresini birbirine bağlayan vagus sinirinden, beynin temeline sinyal gönderiyor. Arizona Devlet Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Athena Aktipis’e göre Gönderdikleri sinyaller de tat alıcılarını değiştiriyor, kötü hissetmemize yol açan toksinler veya iyi hissetmemizi sağlayan kimyasal ödüller salgılatıyorlar.

Araştırmaya göre “Mikrobiyota kolaylıkla prebiyotikler, probiyotikler, antibiyotikler, dışkı bakteriterapisi, diyet değişimi gibi yöntemlerle şekillendirilebildiğinden, obezite ve sağlıksız yeme alışkanlıkları için bir çözüm” sunuyor.